web statistics

Soma faciasının hatırlattığı finansal ihtiyaç: Hayat sigortası


İki hafta önce yaşadığımız Soma faciası ile acı bir şekilde öğrendik ki; iş güvenliği açısından gelişmiş ülkelerle kıyaslandığında 1800’lerin ikinci yarısı ile 1900’lu yılların arasında bir yerdeyiz. Yani iş ve işçi güvenliği konusunda dibi bulduk, kazmaya başladık gibi bir durum söz konusu.

Üstelik bu durum sadece maden ocaklarıyla sınırlı değil. Ülke sınırlarında bulunduğunuz coğrafya ne olursa olsun, ne iş yaparsanız yapın, gelişmiş ülkelere kıyasla sabah çıktığınız evinize akşam dönebilme olasılığınız sandığınızdan daha da düşük. Trafik kazası, gaz kapsülü, kurşun veya saplantılı eski bir eş nedeniyle evinize sağ salim dönmeniz mümkün olmayabilir.

Bir de kredi kartları ve krediler gibi tüketici finansman ürünlerini ve sağladığı kaldıraçları kullanıyorsanız, riskin gerçekleşmesi durumunda geride kalan sizin için değerli insanların yaşayacakları travmaya, bir de finansal bir boyut kazandırıyorsunuz demektir.

İşte hayat sigortaları, bu olası kazalar sonucunda (istenmeyen olaylar ve fıtrat çerçevesinde) sigortalının vefat etmesi veya sakat kalması durumunda devreye girer. Belirlenen prime göre bir tazminat ödemesi yapılır.

Hayat sigortaları, adından da anlaşılacağı gibi öncelikle ana teminat olan vefat teminatını içermektedir. Vefat teminatı; sigortalının başına istenmeyen bir olay gelmesi sonucu vefat etmesi durumunda, sigortalının önceden belirtmiş olduğu lehtar ya da kanuni varislerine sigorta poliçesinde belirtilen teminatları ödeyerek yaşanan kaybın en azından mali boyutunu telafi etmeyi amaçlar.

Hayat sigortası yaptırmak için 5 sebep

1. Beklenmedik şekilde yaşanabilecek bir sakatlık durumunda, sigortalı kişinin finansal açından sıkıntı duymadan yaşamını devam ettirmesini sağlar. Söz konusu kayıp bir uzuv veya bir fonksiyonalite olabilir. Hayat sigortası böyle bir kayıp durumunda yaşanacak mali gücü telafi etmeyi hedefler.

2. Vefat durumunda ödenen tazminat, geride bıraktığınız ve bakmakla yükümlü olduğunuz sevdiklerinize bırakabileceğiniz parasal bir varlık niteliği taşır. Örneğin eğitimini devam ettirmekte olan çocuklarınızın eğitimlerinin yarım kalmamasını sağlar.

soma3. Her ne kadar ülkemizde kaza çoğunlukla “geliyorum” dese de, poliçe kapsamına giren bir kaza sonucunda ortaya çıkan yüksek tutarlı tedavi giderleriyle karşılaşıldığında, hayat sigortası bir sağlık sigortasına kıyasla düşük primlerle ödeme yapmanıza imkan verir.

4. Beklenmedik bir anda tehlikeli bir hastalığa yakalanılması durumunda, hayat sigortası poliçe kapsamında bir destek de sağlar. Ancak bu yapılan destek, hayat sigortasının tipine göre farklılık gösterecektir.

5. Hayat sigortasında aylık olarak ödenen primler yürürlükteki vergi kanunlarına göre belirli miktara kadar gelir vergisi matrahından düşülebilir.

Birikim yapmıyorsanız…

Son 15 sene içerisinde, tüketim alışkanlıklarımızın dramatik bir şekilde “önce biriktir, sonra al”dan, “önce al, sonra taksitlerini öde”ye geçiş yaptığı hepimizin malumu. Bunu yaparken birçoğumuz kişisel finansın vazgeçilmez unsurlarından olan bütçe, birikim, acil durum fonları ve yatırım gibi disiplin gerektiren kimse dikkate almıyoruz. Hemen hepimizin sahip olduğu birikimler, arzu ettiğimiz hedeflerin çok gerisinde. Bırakın gelecek altı ayı, önümüzdeki ayın maaşında bir aksaklık yaşanması durumunda sıkıntıya düşecek insan sayısı oldukça fazla. İşte sırf bu üçüncü şahıslara olan finansal yükümlülüklerimizden dolayı, bir hayat sigortası yaptırmak ihtiyaç haline gelmiştir.

Çocuğunuz varsa…

Eğer çocuğunuz varsa, Soma faciası sonrası hayatlarını kaybeden maden işçilerinin çocukları için (432 çocuk yetim kaldı!) düzenlenen yardım kampanyaları sizlerde de bir farkındalık yaratmış olmalı. Çocuklarınızın güvencesi için hayat sigortaları ihtiyaca yönelik birçok ürünle çözüm sunmaktadır. Eğer siz de bu konuda birşey yapmak isterseniz, sizlere daha önce burada bahsetmiş olduğumuz “Alianz Büyüyen Çocuk” poliçesi gibi birikimli hayat sigortası ürünlerini inceleyebilirsiniz.