web statistics

Zorunlu Karşılıklar Artacak mı ? Kredi Faizleri Yükselecek mi ?


Bankacılık sektörü toplam kredileri 25 Şubat itibariyle yıllık bazda yüzde 34.5, geçen yıl sonuna göre yüzde 3.9 artışla 556.21 milyar liraya yükselirken, analistler kredilerde önemli bir yavaşlamanın olmadığına ve yavaşlama hızının bu seviyede kalması durumunda Merkez Bankası’nın 23 Mart’taki toplantısında zorunlu karşılık oranlarını artıracağına işaret ediyor. Artık birçoğumuzun bildiği gibi zorunlu karşılıkların arttırılması demek, başta ihtiyaç kredileri olmak üzere tüketiciye sunulan finansman ürünlerinin faizlerinin yükselmesi anlamına gelecektir.

Ekonomi yönetimi, kredi talebini dizginleyerek cari açığı azaltma hedefi doğrultusunda aralık ve ocak aylarında aldığı kararların etkili olup olmadığını mart sonuna kadar izleyeceklerini ve gerekirse ek tedbirler alabileceklerini belirtiyor.

Ayrıca Milliyet Ekonomi’de çıkan bu habere göre; BGC Partners Başekonomisti Özgür Altuğ yayınladığı notta, bugün itibariyle kredilerin hızındaki yavaşlamanın başında olunduğuna dikkat çekerek, “Ancak bu ifadeyi doğrulatmak için önümüzdeki haftanın verisine bakmalıyız. Ancak yavaşlama hızının bu seviyede kalması durumunda, Merkez Bankası 23 Mart’taki toplantısında zorunlu karşılık oranlarını 100 baz puan artırmak zorunda kalabilir” demiş. Geçen yıl sonundan bugüne kadar olan yüzde 3.9’luk kredi büyümesinin hükümet tarafından istenen yıllık kredi büyümesine paralel gibi görünmesine karşılık, aralıkta kredilerin bankaların bilanço yıl sonu ayarlamaları yüzünden çok arttığına işaret eden Özgür Altuğ, bu yüzden yıl sonundan bugüne olan kredi artış oranının da yanıltıcı olabileceğini belirtmiş.

Yine aynı haberde görüşü yer alan Oyak Yatırım analisti Alpay Dinçkök de, tüketici kredilerinde bir azalmanın olmadığını, ancak TL kredilerde bir yavaşlamanın olduğuna dikkat çekerek, “Marttaki toplantıda zorunlu karşılıklarda bir artış olacağı kesin. Ancak zorunlu karşılık artışlarının çok da bir etkisinin olmadığını görüyoruz” demiş.

Öte yandan piyasaların pek o kadar parlak gitmediği, TL’nin tüm önemli para birimleri karşısında zayıf bir görünüm sergilediği şu günlerde Merkez Bankası kalkıp da bir de bunun üstüne zorunlu karşılıkları artırmaya cesaret edebilir mi ? Bizde merak uyandıran bir soru bu. Genel seçimlere birkaç ayın kaldığını da göz önünde bulundurursak vatandaşın iktidar partisine olan oy potansiyelini geriletecek sıkıntılar yaratacak mali aksiyonlar alınması çok mantıklı gelmiyor.

birikimÖnümüzdeki günlerin neler getireceğine dair bir öngörü sahibi olmanın mevcut şartlarda mümkün olmadığını görüyoruz. Bu belirsiz ortamda tüketicilere özellikle tasarrufa yönelik önlemler almalarını, kredi kartı dönem borcunu taksitlendirmek yerine tamamını ödemeye çalışmalarını, biriken kredi kartı borçları varsa bu borçları tüketici kredisi alarak kapatmalarını ve bu borçları kolaylayana kadar da kart kullanımından, özellikle de nakit avans kullanımından kaçınmalarını öneriyoruz.