web statistics

TuketiciFinansman.net 2010 Beklentileri


Dünkü yazımızda 2009 yılının bir değerlendirmesini yapmıştık. Bugün de 2010’da bizi tüketici finansmanı açısından nasıl bir yılın beklediğine dair yorumlarımızı aktarmak istiyoruz.

Dün de belirtmiş olduğumuz gibi 2009 yer yer karşımıza kısa süreli ve cesur hareketler gerektiren fırsatlar çıkardı ancak genelde yıpratıcı bir yıl oldu. Bankalar açısından güzel karlar açıklanmış olsa da, 2010 yılında bu kadar karlı dönemler yaşanmayacağı konuşuluyor.

Takipteki krediler konusunda bankalar 2010 yılında da sıkıntı çekecekler gibi gözüküyor. Bu konuda gerekli önlemler ve çalışmalar 2009 yılında tamamlandığı için dramatik artışlar görünmeyecek olsa dahi, oransal olarak büyük azalmalar 2010 yılı için söz konusu olmayacak. Bankalar yüksek enflasyonist ortamda yaşamak gibi yüksek oranlarda takibe düşen kredilerle yaşamayı öğrendiler ve ona göre önlemlerini aldılar bile.

gold amexÖdeme sistemlerindeki rekabet açısından da agresif bir yıl olacak gibi gözüküyor. Özellikle kart sayısı açısından Garanti Bankası ile Yapı Kredi arasındaki yarışın tüm hızıyla devam edeceğini tahmin ediyoruz. Sektör lideri iki kurt bu alanda tüm becerilerini ve oyunları ortaya koyarak neticelendirmeye kararlı. Bu yoğun rekabet, yeni müşteri kazanımı açısından tüketicinin lehine olacak kampanyalar ile ortaya çıktıkça, izlemesi daha keyifli bir hale gelecek. Örnek vermek gerekirse, Garanti Bankası geçtiğimiz yıl Shop And Miles müşterilerine ek olarak Shop&Miles American Express Card vermişti ve Amex kart ile yapılan alışverişlerde yüzde 15 daha fazla mil puan kazandırmıştı.

Ödeme sistemlerinde değişen tüketici davranışları neticesinde kart ile gerçekleştirilen ödeme tutarları küçülmeye başladı. Temassız kartlar gün geçtikçe daha sık tercih edilecek. Köprülerde, otoyollarda, toplu taşıma araçlarında, taksilerde temassız POS kullanımı artacak. Bunun neticesinde toplam alışverişlerde kartlı işlemlerın payında da artış görülecek. Yüksek limitli kartı olan, ancak gelirleri nispeten daha düşük olan tüketiciler küçük tutarlardaki harcamalarının kontrollerini ellerinden kaçırırlarsa, bütçelerini aşarak bankaların daha çok faiz kazanmalarını sağlayacaklar.

Geçmiş kredi / kredi kartı performansları neticesinde kara listeye girmeleri nedeniyle kredi kartı başvuruları onaylanmayan tüketiciler ise bankaların da yönlendirmesiyle kartlı alışverişlerde banka kartı ve ön ödemeli kartları kullanmaya başlayacaklar. Tabii bu kartların kullanımı ile kredi kartı kullanımında daha önce karşımıza çıkmayan yeni masraf ve ücretler ile karşılaşacağız. Tüketicilerin banka kartları hakkında kredi kartı kadar olmasa da bilgi birikimi var. Öte yandan ön ödemeli kartlarda bilgi birikimi hiç yok gibi bir şey. Tüketicileri bırakın, banka personeli arasında bile ön ödemeli kartlar hakkında bilgi sahibi kişi sayısı oldukça az. Dolayısıyla 2010’da bu tür kartlarla ilgili müşteri şikayetlerinin artması muhtemel. Bankacıların bize satarken anlattıkları özellikler ile kullanım sırasında karşımıza çıkan özellikler arasında farklılıklar çıkacak. Bu aşamada TuketiciFinansman.net olarak biz devreye girerek bilgimiz ve tecrübelerimiz çerçevesinde yaptığımız incelemelerle tüketicilere yardımcı olmaya devam edeceğiz.

2010 yılında konut kredileri ile ilgili beklentiler için ayrı bir yazı yazmamız gerekecek, çünkü buradaki resmi net olarak görebilmek için bankacılık sektörünün yanısıra inşaat sektörü, merkez bankası para politikaları ve yatırım araçlarının getirilerini beraber değerlendirmek gerekecek.

Tüketici finansmanı şirketleri açısından baktığımızda 2010 gibi kayıp bir yıl olacak gibi gözüküyor. Çünkü bu şirketlerin finansman imkanı sunduğu ürünler, büyük harcama kalemi olan ürünler. Tüketiciler ise belirsizlik ortamında bu tür harcama kalemlerinden mümkün olduğu kadar kaçınmaya çalışıyorlar. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) tarafından bu şirketlerin nakit kredi vermelerinin önü de kesilince, yapacak fazla bir şeyleri kalmadı.

Leasing’lerde KDV avantajının ortadan kaldırıldığı o talihsiz yılbaşının ardından Leasing şirketleri için güzel günler bir türlü gelmek bilmedi. Daha çok KOBİ’lere hizmet veren Leasing şirketleri, bu kriz sırasında en büyük darbeyi KOBİ’lerin yemiş olmasından dolayı, batıklarını kontrol altına almaya çalışmakla uğraştılar. Pazarlama ekipleri yoğun olarak tahsilat ve kaybolan makineleri bulmaya yönelik çalışırken, vakit buldukça satış yaptılar. Bu şartlar altında Leasing’de beklentiler çok yüksek değil maalesef.

Sigorta sektörü bundan uzun yıllar önce yapmayı vadettiği patlamayı yapacak noktaya anca gelebildi. Bireysel Emeklilik Sistemi sürekli olarak büyümeye devam ediyor. Sektöre satın almalar ile girmeyi planlayan şirketlerin ardından gerçekten güzel ürünler ile karşılaşacağımıza inanıyoruz.

Daha önce sizlerle buradan paylaştığımız uygulamalarla Garanti Emeklilik her ne kadar sektöre ve kendi ayağına sıkmaya çalışıyor gibi görünse de etikliği tartışılacak uygulamalarının tüketici derneklerinin ve sendikaların da dikkatini çekmeye başlaması ile uygulamalarına çeki düzen vermek zorunda kalacağına inanıyoruz. Tek dileğimiz bu uygulamalardan doğan hasarların telafi edilmesi zor bir noktaya ulaşmaması. Emeklilik dışı sigortalar, emeklilik kadar olmasa da büyümeye devam ediyor.

Faizlerin durumu hakkında 2010’un son çeyreğine kadar bir değişiklik olmayacağı yönünde genel bir görüş hakim. Yani faiz oranlarının hem ülkemiz adına, hem de dünya üzerinde daha fazla gerilemesi beklenmiyor ancak bir artış da söz konusu olmayacak gibi. Biz, gelişmiş ülkeler kadar devam edebilir miyiz ona emin olamıyoruz. Özellikle IMF ile görüşmelerin bir türlü neticelenmemiş olması, faiz rüzgarları tersine dönerse ne kadar dayanabileceğimiz konusunda şüpheye düşmemize sebep oluyor.