web statistics

American Express Kartını Kapat, 300 Dolar Kazan


Krizin etkileri tüm dünyayı sarsarken ancak “ülkemizi teğet geçerken”, tüketici finansmanı ilgili faaliyet gösteren henüz batmamış büyük küçük bütün şirketler muhafazakar (yani karlarını muhafaza veya kayıpları minimize edecek) önlemler almaya devam ediyor. Türkiye’deki uygulamaların aksine, bunu yaparken müşteri memnuniyetini sağlamak açısından çok ilginç yöntemlere başvuruyorlar.

Kartını kapat, 300 dolar kazan kampanyası

Kredi kartı alanında faaliyet gösteren American Exspress (AMEX) şirketi son dönemlerde bu tür ilginç yöntemlere başvuran şirketlerden biri.

American Express, bazı müşterilerine kredi kartlarını kapatmaları için 300 dolar önermeye başladı. American Express basın sözcüsü Molly Faust “çok yüksek bakiye taşıyan ve düşük aktivasyonu olan” belirli sayıda müşteriye konuyla ilgili teklif yapıldığını açıkladı. Eğer böyle bir teklif almadıysanız, kendiniz başvurup bu teklife dahil edilmeyi istemeniz mümkün değil.

american express platinumFaust bu gönüllü kampanyayı kredi profili riskli olan müşterileri kontrol altına almak olarak tanımladı : “Bu şu demek, bu kredi kartı sahiplerinin tek bir hesapları var ve kredi limitlerini geçerek sadece asgari ödeme tutarını yatırıyorlar, bunun bu şekilde devam edeceğini düşünüyoruz.”

Kampanyaya katılmak isteyen müşteriler 28 Şubat’a kadar teklifi kabul edip iki ay içerisinde borçlarını kapatmalılar. Bu yapıldığı takdirde American Express bu müşterilere 300 dolar değerinde bir hediye çeki gönderiyor olacak. Teklifi kabul eden ancak 30 Nisan’a kadar borcunu kapatmayan müşterilerin ise hesapları kapatılacak ve bu müşteriler 300 dolarlık bonustan yararlanamayacak.

Borçlu çok, borç vermek isteyen yok

Günümüzde yeni müşteri olsunlar diye insanlara para veya para karşılığı ödüller teklif eden bir çok kampanya ile karşılaşıyoruz. Ancak “alın bu parayı kapatın bizdeki hesabınızı” türü bir kampanya ile ilk defa karşılaşıyoruz. Peki nedir bunun ardında yatan sebepler?

Aslında çok basit. Kasım 2008 öncesine kadar Amex, mevduat bankacılığı yapma yetkisi bulunmayan sadece kredi kartı hizmeti veren bir finansal kurumdu. 10 Kasım 2008 tarihi ile AMEX mevduat bankacılığı yapma yetkisini aldı ve böylelikle hükümet tarafından hazırlanan yardım paketinden yararlanma hakkını da otomatik olarak kazanmış oldu. Kredi kartı hizmeti veren tüm şirketler gibi American Express şirketinin de ana faaliyet alanı kredi kartı müşterilerinin harcamalarını fonlama imkanı sağlamak olarak tanımlanabilir. Kriz öncesine kadar mevduat bankacılığı yapmayan American Express, ülkenin en büyük kredi kartı hizmeti veren şirketlerinden biri olmasına rağmen müşterilerinin harcamalarından doğan tutarları fonlamak için gerekli olan kaynakları menkul kıymetleştirmeye başvurarak sağlıyordu. Yani şirket, faaliyetlerinden kaynaklanan geleceğe yönelik alacak ve gelirlerine dayanan tahviller çıkartıp, bu tahviller aracılığı ile elde edilen kaynaklar ile değirmeni döndürüyordu.

En basit tabiri ile ileri tarihli çek ve senetleri kırdırmak suretiyle kaynak sağlamak gibi bir şey olan bu sistemle AMEX, kaynak sağlamakta zorluk çekmeye başladı. Gün geçtikçe artan işsiz sayıları, mortgage krizini takip eden kredi krizi (belirsizlik nedeniyle bankaların birbirine borç vermeyi durdurması) sebebiyle artan borçlanma maliyetleri ve kredi kartı alacaklarındaki tahsilatı şüpheli alacakların artan bir eğilim izlemesi, bu tür tahvillerin cazibesini çok düşürdü. Kaynak bulmakta zorlanan AMEX, alacakları kadar kaynak bulmak yerine alacaklarını kapatarak bulabileceği kaynaklar oranında küçülmeyi tercih ediyor. Bunu yaparken de portföyleri içinde yer alan yüksek bakiyeli kredi kartı borcu olan ve aktivasyonu düşük olan müşterilerden başlamışlar.

Yüksek bakiyeli borcu olan aktivasyonu düşük müşteri ne demek ?

Bir itirafta bulunmak gerekirse, bu sorunun cevabını vermek için sayısal bir analiz yapmış değiliz ama tecrübelerimize dayalı bir mantık yürütürsek AMEX; portföyünde yer alan henüz gecikmeye düşmemiş, kredi kartı borç bakiyesi yüksek, aynı zamanda aktivasyonu düşük yani harcama yapmayan müşterilerinden iki ay içersinde bankaya olan borçlarını kapatmalarını istemiş. Çünkü AMEX’e göre, bu kişilerin American Express kartları ile harcama yapamayacak duruma gelmiş olmaları, yakın bir gelecekte borç ödeme yükümlülüklerini yerine getirememe olasılıklarının arttığına yönelik en büyük gösterge. AMEX bu müşterilere kısaca “ben seninle, ödemelerinde sorun yaşama ihtimalin olması nedeniyle çalışmak istemiyorum” diyor.

Türk tüketicisinin AMEX’in uygulamasının benzerleri ile karşılaşma ihtimali var mı ?

Türk tükecisinin böyle bir uygulama ile yakın zamanda karşılaşma ihtimalleri yok denecek az, çünkü Türkiye’de kredi kartı hizmeti veren bankaların hemen hiçbiri henüz geleceğe yönelik alacak ve gelirlere dayanan tahviller yoluyla kaynak sağlamaya başlamış değil. İster inanın ister inanmayın 2001 krizinin ardından BDDK tarafından belirlenen sermaye yeterlilik oranları yakından takip edilmekte. Dolayısıyla sermaye ihtiyaçları açısından bu tür hesap kapatmaya gidilmesi söz konusu değil. Bununla beraber bazı bankaların, riski azaltmak amaçlı olarak aktivasyonu düşük olan müşterilerin kredi kartı limitlerini düşürme yoluna gittiklerine krizin başlangıcında rastladık. 2001 krizinden öğrenilmiş bir deneyim bu, ancak yukarıda bahsettiğimiz American Express örneğinin yanına bile yaklaşamaz.

Sorunlu alacakların yönetimi kapsamında bir politika olarak benimsenme olasılığı var mı diye merak ettik ve biraz araştırdık. Bu mümkün, ancak Türkiye’de böyle bir politika izlenmesi gerektiğini düşünen banka henüz yok. Kredi kartı karlılık denizinde hala balık var ve gecikmede olan kredi kartı alacakları artış trendi içerisinde olmasına rağmen, uluslararası kredi kartı yönetimi açısından kabul edilebilir sınırlar içersinde. Yani tüketicilerin, eyvah banka kart borcumu kapatmamı isteyecek diye endişelenmesine gerek yok. Öte yandan bankalar ile sorun yaşamak kredi sicilinizde silmesi zor izler bırakabileceğinden, tüm tüketici finansmanı ürünleri kullanan tüketicilerimize sesleniyoruz: Mali sıkıntılarınız ne kadar büyük olursa olsun, ilerde bankalar ile kredi ilişkisi kurmaya devam edecekseniz borçlarınızın asgari tutarlarını ödemek konusunda hassas davranarak bankalar ve diğer kredi sağlayan kurumlarlar yasal veya idari takip aşamasına gelmemeye özen göstermeniz çok önemli.