web statistics

Ücretliler Yılbaşına Girerken Kredi Kartı Harcamalarına Dikkat Etmeliler


Bugünkü konumuz, kredi kartı kullanımı ile ilgili dikkat edilmesi gereken mevsimsel bir durumla ilgili.

Tüketici olmak kolay degil. Gelişmekte olan ülkelerde ise daha da zor. Ülkeler, ekonomiler ve hükümetlerin tüketicilerden büyük beklentileri var. Bizimki gibi gelişmekte olan ekonomilerde, tüketicilerinin harcama ve tüketimlerinin her şeye rağmen (yeterli kaynakları olmasa da) devamlılığını sağlamak kritik önem taşır. Öte yandan refah içinde yaşayan toplumlara baktığımızda, bu toplumlarda bireylerin ciddi bir birikim disiplinine sahip olduklarını görüyoruz. Amerika Bileşik Devletleri ve İngiltere gibi Anglo Saxon ekonomilerde ise, bireylerin harcama yapmaya, tüketmeye yönlendirilmesi esastır. Hatta birikim yapmalarının bile finansal kurumlar üzerinden borçlanarak olmasını teşvik ederler.

Mortgage, tüketici kredileri gibi ürünler bu amaca yönelik tasarlanmış ürünlerdir. Kredi kartları ise kullanımı diğerlerinden biraz daha uyanık olmayı gerektiren ödeme araçlarıdır. Şimdi bahsedeceğimiz mevsimsel durumda uyanık davranarak gereksiz bir faiz maliyetinden kurtulabilirsiniz.

Gelir Vergisi Dilimleri

Bildiğiniz gibi ülkemizde vergi gelirlerinin önemli bir kısmı, ücretlilerden kesilen gelir vergisinden kaynaklanıyor. Mükemmel bir dünyada, devletin herkesten vergi tahsil edebildiğini ve bu vergileri toplumun her kesimine hizmet olarak ulaştırabildiğini hayal ederiz. Ancak mükemmel olmayan bir dünyada yaşıyoruz ve ücretlilerden kesilen vergilerin hesaplanmasında kullanılan vergi dilimleri diye bir kavram var. Basit bir şekilde açıklamak gerekirse yıl içinde elde ettiğiniz brüt gelir arttıkça, elde ettiğiniz brüt gelir üzerinden ödediğiniz vergi oranı da artar. Yani ekim ayında alacağınız maaştan kesilen vergi, ocak ayında aldığınız maaştan kesilen vergiden daha yüksek olacaktır. Tüketiciler yılın son üç ayında bu vergi kesintisini oldukça net hissederler.

Kesilen vergi oranında artışın yanısıra, tüketicilerin yaptığı harcamalarda da dönem nedeniyle belli bir oranda artışa rastlanıyor. Okulların açılması, mevsim nedeniyle giyim kuşam alışverişleri, havaların soğumasıyla ısıtma giderlerinde yaşanan artış, sebze mevye fiyatlarında artış, yılbaşı alışverişleri ilk seferde aklımıza gelen nedenler. 2008 yılına özel olarak bu son üç aylık döneme denk gelen iki dini bayramın tatil günlerinin, hafta içine denk gelmesi nedeniyle yapılan veya yapılacak tatil harcamaları zaten bütçede ufak kaçaklara sebep olabilir. Bir de bunun üzerine vergi diliminden kaynaklanan kesintiler ile birleşince yılın son üç ayında kredi kartı borcunu taksitlendiren, yani dönem borcununun tamamını ödemeyen tüketicilerin sayısında net bir artış her sene olur.

Kredi kartı kullanımında kredi kartı şirketlerinin hemen hepsinin, basının da belli bir kısmının bildiği; ancak kimsenin bu konuda tüketiciyi uyarmadığı mevsimsel bu durumu sizlerle paylaşmamızın nedeni, önümüzdeki üç ay kredi kartı dönem borcunun tamamını ödemeyecek veya asgari ödeme yapacak tüketicileri bu kararı vermeden önce bir kere daha düşünmeye sevketmek. Daha öncede belirttiğimiz gibi kredi kartı ile borçlanmak maliyeti nedeniyle hiç de akıl karı olmayan bir finansman yöntemidir. Ancak harcamaların aciliyeti ve borçların kredi kartı ile finansmanın daha pratik olması (kredi kartı dönem borcunun asgari tutarın altında kalmamak kaydı ile kısmi olarak yatırılabilmesi) nedeniyle tüketiciler tarafından hala tercih edilmektedir. Kredi kartı ile borç finansmanı üç ayı geçmediği sürece sağladığı pratiklik nedeniyle belli bir mantık çerçevesinde kabul edilebilir. Ancak bunu yapacak tüketicilerin ilerde yaşayabilecekleri olası sıkıntıları asgariye indirebilmeleri için bazı önerilerimiz olacak.

Minimum ödeme tutarı tuzağına düşmeyin

Üç aylık bir süre için bile olsa kredi kartı dönem borcunuzu taksitlendirmeyi düşünüyorsanız, kredi kartı dönem borcunuzu öderken ödeyebileceğiniz maksimum tutarı ödemeye çalışın. Asgari (minimum) tutar %20’dir ve bu borcunuzun %80’ine diğer tüketici finansman ürünlerinin bir kaç misli bir oran üzerinden faiz ödemek zorunda kalacağınızı unutmayın.

Kredi kartı harcamalarınızı azaltın

Kendinize yılın son üç ayında kredi kartı ile sene boyunca yaptığınız aylık ortalama harcamanın %10 altında kalma hedefi koyun ve bu hedefe uymak için çaba sarfedin. Kredi kartı hizmeti veren kuruluşlar müşterilerin kredi kartları ile yaptıkları tüm işlemleri büyük veri tabanlarında saklayıp analiz ediyorlar ve bu veriler incelendiğinde çıkan resim bu şekilde. Türk tüketicisinin girdikleri vergi dilimi ve artan harcamaları nedeniyle kredi kartı borçlarını taksitlendirme yani bankaların kredi kartı faiz gelirlerini arttırma olasılığı da yükseliyor. Bu davranış kalıbının dışına çıkabilen tüketiciler başkaları için olmasa bile kendileri için bir fark yaratıyor olacaklar. Bizim amacımız da bu sayıyı arttırabilmek. Tüketicilerin ekim, kasım, aralık ayında yapacakları kredi kartı harcamalarında en az %10’luk bir tasarrufa gitmesi, potansiyel faiz maliyetinden kurtularak gerçekten ihtiyaçları olacak harcamaları için ekstra kaynak ayırma imkanı sağlaması açsından önem taşıyor.

Taksit atlatırken dikkat

Biz diyelim taksit atlatma siz diyin taksit öteleme. İşin aslı, bankanın tüketicilere belli bir dönemde veya sektörde yaptıkları taksitli alışverişlerin ilk taksitlerini bir sonraki ekstre döneminden bir ay sonra başlatmasıdır. Bugünün taksitini yarına bırakmak olarak da özetlenebilir. Normal şartlarda bankaların kredi kartlarında taksit atlatma dönemi aralık gibi başlar. “Sevdiklerinize yılbaşı hediyesini şimdi alın, ödemelerine ertesi sene başlayın” konsepti üzerine yoğunlaşan kampanyalara denk gelmeyen kart sahibi yoktur. Bu sene Türk tüketicisinin taksit atlatılan kampanyalar ile biraz daha erken karşılaşacağını tahmin ediyoruz, çünkü hem bankaların hem de mağazaların ekonomik konjüktürden dolayı ciro artışını öne almaya ihtiyaçları var. Bir kehanet gibi olacak belki ama, yakın zamanda lansmanı yapılan Fish Card ve Boyner grubu mağazalarının bu taksit atlatma kampanyalarını ilk başlatanlar olacağını düşünüyoruz. Harcamalarını taksit atlatma özelliği yokmuş gibi kabul edip ona göre planlayan tüketiciler için oldukça avantajlı olan bu özellik, malesef bu yaratılan güven duygusuna kendini kaptırıp bütçesinin çok üzerine çıkan tüketicilerün şubat ayı sonlarına doğru kendilerini kredi kartı borçlarına faiz öderken bulamalarına neden olabiliyor. Bu yüzden kredi kartı harcamalarında taksit atlatmayı göz ardı etmememeye çalışın. Sonuçta gelecek de bir gün gelecek ve o taksiti yine siz ödemek zorunda kalacaksınız.

Önümüzdeki üç ayda kredi kartı borcuna faiz ödemek zorunda kalacak kişi sayısında artış olacak, bu kesin. Bu kişilerin arasında olmamak için yapılması gereken, kredi kartı harcamalarını yaparken ilgili aylarda gelir vergisi dilimi nedeniyle daha az net maaş alacağınızın bilincinde olarak dikkatli davranmak. Yılbaşından sonra vergi diliminin sıfırlanması ve zam alınması gibi beklentiler nedeniyle bu uyarımızı gözardı etmeyi düşünebilirsiniz, ancak tüm dünyada yaşanan mali krizin ülkemizi de içine alması durumunda, öyle çift basamaklı zam oranı beklentisine girmek kritik bir hata olabilir. Hata yapıp pişman olmaktansa temkinli olmak her zaman iyidir.