web statistics

Zorunlu Trafik Sigortası Primlerinde Yeni Uygulama Başladı


1 Temmuz 2008 itibariyle trafik sigortasında yeni bir dönem başladı. Hazine tarafından belirlenen Zorunlu Trafik Sigortası’nda 1 Temmuz 2008’den itibaren yeni bir uygulamaya geçildi. Bu yeni uygulama ile beraber trafik sigorta primleri sigorta şirketlerince serbestçe belirlenecek.

Peki artık Zorunlu Trafik Sigortası primleri sigorta şirketlerince serbestçe belirlenecek olması ne anlama geliyor?

1 Temmuz 2008 öncesinde trafiğe çıkan tüm motorlu taşıtların kanunen yaptırmak zorunda olduğu trafik sigortasında, hem teminat limitleri hem de sigorta primi Hazine Müsteşarlığı tarafından belirleniyordu. Her yılın başında da teminatlar ve primler günün şartlarına göre revize edilip, sigorta şirketlerine duyuruluyordu. Sigorta şirketleri de Hazine’nin tespit ettiği bu prim üzerinden trafik sigortasını satışlarını gerçekleştiriyordu. Bu yüzden de trafik sigortasının primi şirketten şirkete değişmiyor ve Türkiye’nin her yerinde aynı fiyat uygulanıyordu.

1 Temmuz’da başlayacak yeni uygulama ile Zorunlu Trafik Sigortası’nda teminat limitlerini eskiden olduğu gibi yine Hazine tarafından belirlenecek. Ancak bu teminatlar için alınması gereken primleri ise sigorta şirketleri serbestçe belirleyip sigortalıya satabilecek.

Bir başka deyişle, sigorta şirketleri zorunlu trafik sigortası primlerini belirlerken, kasko primlerini belirlerken kullandıkları istatiki verilere dayanan parametreleri kullanarak fiyatlama yapacaklar. Bu durum elementer sigorta sektöründe kar etmesi imkansız bir branş olarak izlenen zorunlu trafik sigortalarında kar etme şansı doğuracak. Ancak bir yandan da metropol yerleşimlerin dışındaki bölgelerde yaşayan araç sahiplerinin daha hesaplı zorunlu trafik sigorta primleri ödeme imkanı olacak.

Zorunlu Trafik SigortasiÖte yandan Türk sigorta sektörü Türk halkı tarafından geliştirilen pratik çözümler nedeniyle en çok darbe yiyen sektörlerden biri olma geleneği burada da ortaya çıkıyor olacak. Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği tarafından yayınlanan rehber tarife incelendiğinde, İstanbul plakalı bir özel otomobil için önerilen baz prim (herhangi bir kar marjı içermemekte ) 220 YTL iken; İstanbul’a yarım saat uzaklıktaki başka bir güzide ilimiz olan Kocaeli’ne ait plakalı özel otomobil için önerilen baz prim 188 YTL. Eğer sigorta şirketleri prim belirleme aşamasında bu açık ile ilgili bir önlem almazlarsa, İstanbul trafiğinde dolaşan komşu illere kayıtlı otomobil sayısında oldukça büyük artış olacak gibi gözüküyor.

Tabii prim belirleme aşamasında tüketicinin haklarının korunmasını sağlamak amacıyla bazı sınırlamalar da getirilmiş. Örnek olarak sigorta sirketleri, araç türüne göre il bazında temel sigorta primini serbestçe belirlerken, tespit edilen tutar üzerinden %10 oranında indirim veya %20 oranında artırımı aşmamak gibi bir sınırlama olacak. Belirlenen tarifeler de 3 aydan önce değiştirilemeyecek. Sigorta şirketi aynı riske sahip araçlara veya araç sahiplerine düzenlenen sigorta sözleşmelerinde aynı prim üzerinden düzenleme yapacak. Bu sınırlama zaten sigorta şirketlerinin kasko primlerinde uyguladıkları mantık dahilinde olacağı için bir sorun görmüyoruz.

Böylece zorunlu olmasından dolayı Türkiye’de en çok satışı yapılan ve poliçe sayısı da 10 milyonu geçen trafik sigortasındaki bu yeni dönemde primler, hem illere hem de sigorta şirketine göre farklılık gösterecek. Bugün için, zorunlu trafik sigortası için sürücüler 160 YTL, şirket araçları ise 200 YTL prim ödüyor. Yeni uygulama kapsamında risk faktörü etkisiyle büyük şehirlerdeki sürücülerin ödeyeceği primlerin yükselmesi, diğer illerdeki sürücülerin ödeyeceği primlerin ise düşmesi bekleniyor.

Bu yeni uygulama ile yoğun trafik dolayısı ile maddi hasarlı kazaların ve bu kazalara ait hasar taleplerinin çoğunun gerçekleştiği İstanbul, İzmir, Ankara illeri dışında kalan illerde kayıtlı araç sahipleri daha az sigorta primi ödecekler. Sigorta şirketleri, bu durumun eski uygulamada araçları bu iller dışında kayıtlı ve prim mağduru olan müşterilerin avantajına bir gelişme olduğunu iddia etseler de atladıkları bir nokta var. Bir aracın kayıtlı olduğu il ile trafiğe çıktığı ilin aynı olması gerektiği düşüncesiyle ile hazırlanmış bir uygulama bu. Öte yandan İstanbul trafiğine kayıtlı olmayan ancak İstanbul trafiğinde dolaşan araçların sayısı ve bunların içerisinde her gün maddi hasarlı trafik kazasına karışanların sayısı da hiç de az değil. Bu iki grup aracı da sigortalayan ve hasarı ödeyecek olanlar da yine aynı sigorta şirketleri. Yeni uygulamanın fiyatlamada kendilerine fazla prim tahsil imkanı verdiğini düşündükleri için zorunlu trafik sigortası branşında kara geçmeleri beklentilerini çok da yüksek tutmamaları gerektiğini düşünüyoruz.